“7.4 yetmedi mi” diye pankart açan türbanlı hanımı hatırlayalım.
Hatırladık.
Bence İstanbul’daki selin suçlusu Adnan Hoca’dır.
Niye böyle düşündüğümü açıklayayım.
Sel İstanbul’a Trakya üzerinden gelmiştir. Silivri’ye çok büyük hasar vermiştir. Adnan Hoca’nın Silivri’de bir köşkü vardır bildiğiniz gibi. Tesadüf mü? Sanmıyorum.
Sonra sel gazetelerin bulunduğu Güneşli’deki basın yoluna çok zarar vermiştir. Bu gazeteler ve televizyonlar Adnan Oktar’ın ilanlarını basmaktadır, televizyon kanallarında konuşturmaktadır. Tesadüf mü? Sanmıyorum.
Adnan Hoca’nın lükse olan düşkünlüğü bilinmektedir. Kendisi muhtemelen porselen tabak çanaklardan yemek yiyordur. Sele kapılıp sürüklenen tırların içinden porselen tabak çanak takımları çıkmıştır. Tırların içindeki porselenlerin sel yüzünden etrafa saçıldığını ve yağma edildiğini gazetelerden okuduk. Tesadüf mü? Sanmıyorum.
Vali ve belediye başkanı “Allah bizi korusun” diye açıklama yapmışlardır. Adnan Hoca’nın en meşhur sözü “Şimdi Allah var o kesin”dir. Tesadüf mü? Sanmıyorum.
Yağmur bugün Anadolu yakasında etkili olacak deniyor. Adnan Hoca’nın Çengelköy’de başka bir köşkü var. Yağmur o köşkün bulunduğu yerlere doğru ilerliyor. Tesadüf mü? Hiç sanmıyorum.
Sel felaketinin sebebi olarak yanlış yapılaşma gösteriliyor. Bu yapılaşma hangi yıllarda başladı? 1997’de. Kim hükümetteydi? Refah-Yol hükümeti. Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın Adnan Hoca’yla olan samimiyeti de biliniyor. Tesadüf mü? Hiç sanmıyorum.
Yağmurun sebebi olarak küresel ısınma gösteriliyor. Adnan Hoca ve müritleri her yerde güneş gözlüğüyle dolaşıyorlar. Hem de küresel ısınma ile ilgili haberler çıkmaya başlamadan yıllar önce 80’lerden beri. Sizce tesadüf mü? Hiç mi hiç sanmıyorum.
Tanrıların sevmediği bu yüzden de doğrudan onu cezalandırmak yerine tüm halka belalar felaketler gönderdiği ve hedef şaşırarak tır şoförü, işçi kadınlar ve çocukları cezalandırdığı adam.
Bence ilahi güçler, bu Yaratılış Atlası gibi sözdebilim kitapları yazarak insanlara doğa gerçekleriyle ilgili yanlış bilgiler veren adama çok kızdıklarından bize bir bela gönderdiler. Tıpkı kutsal kitaplarda anlatılanlar gibi.Türkiye’nin kurtulması için Adnan Hoca sürgüne gönderilmelidir. Tercihen kuraklık yaşanan bir yere gönderilsin ki fırtınadan istifade edebilsin gittiği yerdekiler.
Uçan spagetti canavarı sonumuzu hayretsin!
***
Henüz anlayamayanlar için, bu yazı bir satirik yazıdır. Yağmurların sebebi bellidir, sellerin sebebi bellidir, küresel ısınmanın sebebi bellidir, herhangi bir ilahi hayali güçle ilgisi yoktur. Adnan Hoca evrim’le ilgili çarpıtmalar ve yalanlar söylemesine rağmen kendisinin yağmurla selle ilgisi yoktur. Muhtemelen yoktur yani. Yağmur duasına falan çıktıysa bilemem.