Harun Yahya insanı Ateist yapabilir mi?

Bal gibi yapar.

Ateizme varan içsel yolculuğunuz gerçekte nasıl başladı? Bu yolda en büyük uyarıcı etmen neydi, bir düşünün. Bir cümle, bir deneme, bir kitap, belki bir bilim adamı yahut dünyanın saydığı bir filozof? Karl Marx, Carl Sagan, Bertrand Russell ya da Jean-Paul Sartre? Hayatınızın akışını kökünden değiştiren, bilincinize yepyeni bir rota kazandıran o ilk impulsa bir isim vermek gerekseydi bu kim olurdu dersiniz?

Sizi bilmem ama benim için bu isim Harun Yahya’dan başkası değil.

Devamı için şuraya tıklayınız.

Amerika’da ırkçılık ve kölelik

Kölelik ve ırkçılık, belki de insanlık tarihindeki en kara lekeler. Bu konuyla ilgili ne kadar uzun yazsak da ne kadar konuşsak da hiç birisi bir kölenin bir günlük acısını anlatmaya yetmez gibi geliyor. Irkçılık da modern köleliğin bir uzantısı olarak günümüzde yaşamı kirleten bir başka hastalık. Danimarkalı Jacob Holdt, 1970’te 40 dolarla geldiği Amerika’da 160.000 km’den fazla yolu otostop yaparak gezmiş, en zenginden en fakire (ama daha çok fakir) 400’den fazla aileyle kalmış ve bu ailelerin hikayelerini fotoğraflayabilmek için haftada iki kere para karşılığı kan vermiş ve ufak tefek işlerde çalışmış. Hikayesi 70lerde Amerika’da hala köleliğin ve ırkçlığın bir çok insanın hayatını nasıl sefil bir şekilde yaşamasına sebep olduğuna tanıklık ediyor.

Kitap haline getirilen fotoğraf albümünü internetten izlemek ve okumak mümkün. Ayrıca film olarak da izlenebiliyor sitesinde. Çektiği fotoğraflar ve anlattığı hikayeler insanların diğer insanlara nasıl acımasız olabileceğini kanıtlar nitelikte. Filmlerde gördüğümüz büyük beyaz malikanelerin nasıl inşa edilebildiklerini görünce evlerin artık eski ihtişamlarını koruyamadıklarını görüyoruz. Kitabı 1. bölümden itibaren okumanızı tavsiye ediyorum. Kitap 1977’de yayınlanmış ve Holdt 300’den fazla üniversitede konuyla ilgili konuşmalar yapmış.

Jacob Holdt 1970'lerde

Holdt’a gelen bir mektupta bir okuyucusunun söylediği ve insana suçluluk duygusunu çok ağır bir şekilde yaşatan bir sözü aktarmak istiyorum :

Korku değişim isteğimi bastırdığı ve ezilen insanların ezilmeye devam etmesinin nedeninin benim gibi insanların tavrı olduğu için utanıyorum.

Son olarak da 3 büyük dinin hiç birisinin köleliği yasaklamadığını hatırlatmak istiyorum.

Ne kadar şeker yiyoruz?

Bugün denk geldiğim bir site, günlük ürünlerde bulunan şeker miktarını, küp şeker olarak gösteriyor. Artık çaya 3 şeker atan arkadaşlarıma “çok şekerli içiyorsun” demeyi bırakıyorum.

Cola'daki şeker

Haagen Dazs Dondurma'daki şeker

Starbucks Mocha Frappucino'daki şeker

Sitede meyve, sebze, çeşitli hazır gıdalar ve içeceklerdeki şeker miktarlarını görebilirsiniz.

Sugarstacks.com

Kongo’daki savaş

Kongo 15 yıldır süren iç savaşın çökerttiği bir ülke. Dünya ekonomik krizi çözmeye çalışırken Kongo’da yaşananlar, insanlığımızdan utandıracak kadar üzücü. Linkteki fotoğraflar, sorunun ne boyutlarda olduğunu tam olarak gösteremese de ufak bir fikir sahibi olabilmemizi sağlıyor.

 

Savaş yüzünden öksüz kalmış bir çocuk.

Araba üreticileri rahat etsinler diye devletten aktarılan kaynakların çok küçük bir kısmının Kongo’daki savaş yüzünden hayatları alt üst olan insanların acısını birazcık dindirebilecek olması ise, işin en üzücü kısmı. 

Fotoğraf albümünün tamamı için : The Big Picture

Tersine Evrim

Kendinizin 2.2 milyon sene önce yaşasaydınız neye benzeyeceğinizi merak ettiniz mi ? 

Open University web sitesi size bunun için gerekeni sağlıyor.

Tek yapmanız gereken vesikalık pozdaki resminizi siteye yükleyip ağız-göz-burun kısımlarını ayarlayıp “Devolve” tuşuna basmak. 

Modern İnsan

Bu resim işlemden sonra şu şekle dönüşüyor :

 

Homo Erectus 1.8 Milyon yıl önce

eh.. çok da kötü sayılmaz 🙂

Nature dergisi – Evrimin mücevherleri

Nature dergisi, Doğal seçilimle Evrim ile ilgili farkındalık yaratmak ve bilgi vermeyi amaçlayanların ücretsiz olarak indirip dağıtabilecekleri, Evrim gerçeğinin niye bilimsel yöntemlerle test edilmiş ve kabul edilmiş bir gerçek olduğunu açıklayan bir PDF dosyası hazırladı. Giriş kısmının Türkçe tercümesi aşağı yukarı şu şekilde: 

Çoğu biyolog, yaşamın milyarlarca yıl boyunca doğal seçilim sayesinde evrimleştiği fikrini kanıksamış durumdadırlar. Bu gerçeğin, tıpkı Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğü gerçeği gibi, sağlam bir bilimsel gerçek olduğunu bilerek, bu gerçeği temel alan araştırmalar yapmaya ve ders vermeye devam ederler. 

Darwin’in ortaya koyduğu Evrim’in kavram ve gerçekliklerinin -her ne kadar biyologlar tarafından nadiren olsa da -hala karşı çıkıldığı gerçeğini gözönüne alırsak, Evrim’in niye ampirik (deneysel bulgu) bir bilgi olduğuna dair kısa bir makalenin, bir çok insanın faydalı bulacağı bir şey olacağını düşünüyoruz. 

Bu makalede, Evrimsel düşüncenin kapsamı, derinliği ve gücünü gösteren Nature dergisinde son 10 yılda yayınlanmış 15 örneği sunuyoruz. Bu makaleyi ücretsiz olarak sunuyoruz ve dağıtılmasını destekliyoruz. 

Dosya şuradan indirilebilir. http://www.nature.com/nature/newspdf/evolutiongems.pdf 

Konu başlıkları şu şekilde :

Fosillerden gelen mücevherler

• Balinaların karadaki ataları
• Sudan karaya
• Tüylerin kökeni
• Dişlerin evrimsel hikayesi
• Omurgalıların iskeletinin kökeni

Doğal yaşam ortamından gelen mücevherler

• Speciation (yeni türlerin oluşumu)’da doğal seçilim
• Kertenkelelerde doğal seçilim
• Bir “birlikte evrimleşme ” örneği
• Yabani kuşlarda farklı dağılım
• Guppy balığında seçilimli hayatta kalma
• Evrimsel tarih meseleleri

Moleküler süreçlerden gelen mücevherler

• Darwin’in Galapagos İspinoz Kuşları
• Mikroevrim Makroevrim’le buluşunca
• Yılanlar ve deniz taraklarında zehire karşı direnç
• Varyason, stabiliteye karşı