Su samurları ve somon balığı

Soylu adam birasından bir yudum aldı. “Beyler, çok az kişiye bu hikayeyi anlattım, ve sanıyorum bir daha da anlatmam, ama bir gün küçük bir çocukken Uberwald’da tatildeyken bir dere kenarında yürüyordum ve yavrularıyla birlikte dişi bir su samuru gördüm. Eminim siz de katılırsınız çok güzel bir manzaraydı, ve ben orada durmuş onları izlerken anne su samuru suya dalarak ağzında iri bir somon balığıyla yüzeye çıktı ve balığı yarısı suya batmış bir kütüğün üstüne çekiştirdi. Su samuru balığı yemeğe başlarken, ki elbette hala canlıydı, balığın vücudu ikiye ayrıldı ve bugün bile hatırladığım tatlı bir pembelikteki yavruları karnından dışarı saçıldı. Bu duruma çok sevinen bebek su samurları hemen toplanıp ziyafete katıldılar. Doğanın gizemlerinden birisi budur beyler, anne ve çocuklar, anne ve çocukları yiyorlar. İşte o zaman ilk kez kötülükle tanıştım. Kötülük evrenin doğasında var. Tüm dünyalar acıyla dönüyor. Kendi kendime dedim ki, eğer bir tür üstün varlık varsa, onun ahlaken üstünü olmak bizim elimizde.

 

Terry Pratchett, Unseen Academicals‘dan alıntı

Kutup ayısı mucizesi

Kaza yapan bir arabanın kaputunda beliren kutup ayısı şüphesiz bir mucize olmalı. Arabanın markası Hyundai, Kore’de kutup ayısı yaşamıyor. Bu mucize dinle imanla alakası olmayan köpek gibi haram yiyecekler yiyen Kore’lilere kutuplar gibi uzak yerlerde de canlıların yaşadığını ve bu muhteşem düzeni hatırlatmak için bir mucize. İbretlik.

Tanrı’nın not defterinden

Kendime notlar: 

 Kaynak

Diyanetik

Önceki gün bir kitapçıda dolaşırken Scientology tarikatının kutsal kitapları olan Ron L Hubbard isimli bilimkurgu romanları yazarının yazdığı Diyanetik başlıklı kitaplara rastladım. İşin kötüsü kitaplar bilim-popüler bilim bölümünde duruyordu.

Yazının devamını okumak istemeyenler özet – diyanetik ya da Ron Hubbard’ın yazdığı hiç bir şeyin bilimle uzaktan yakından ilgisi yok. Tamamı hiperaktif bir hayalgücünün ürünü.

Hubbard’a göre insanlar Diyanetik’i kullanarak zekalarını geliştirebilir, duygularını kontrol edebilir, astım, artrit ve manik depresyon gibi psikosomatik (fizyolojik sebebi bulunmayan, ruh sağlığına dayalı) olduğunu iddia ettiği hastalıkları iyileştirebilir .

Hubbard’ın ilk Diyanetik kitabı 1950’de yayınlandı ve hemen arkasından zamanın bilim insanları tarafından tabiri caizse yerden yere vuruldu. Doktorlar, bilim adamları ve diğer eleştirmenler kitabın sözdebilim diliyle yazılmış, bir çok vaatte bulunan ama somut kanıtlara dayanmayan bir hayal ürünü olduğunu söylemişler.

Ron L Hubbard

Aynı sene Amerikan Psikoloji Birliği Diyanetik’in iddialarının bilimsel genellemeler yapmak için gerekli olan kanıtlara dayanmadığını belirten bir bildiri yayınlamış.

1951 yılında Scientific American dergisi için kitabı inceleyen doktor Isaac Rabi uzmanlık ve somut kanıt yokluğu eleştirirken kitabın matbaanın icadından beri yazılan sayfa başına en düşük somut kanıt/iddia oranına sahip olduğunu söylüyordu.

Amerikan Tüketici Raporları (Consumer reports)’na göre, kitap bilimsel ve sibernetik benzetmeleri fazlaca esnetiyor ve vaatlerini ispatlamak için gereken vaka kayıtları, deneyler ve istatistiki bilgilere sahip değil. Kitabın ayrıca yeterli bilgiye sahip olmayan kişileri etkileyerek başka insanların zihinsel problemlerine etki etmelerine ve tedaviyi geciktirme ya da yanlış tedavi uygulanmasına sebep olabileceği belirtilmiş.

Diyanetik süreci “teftiş” ya da orijinal ismiyle “auditing” denilen ve scientology müfettişinin bir adayla mülakat yaparak üzücü anıların üstesinden gelinmesini içermektedir. Scientology müritleri bu acı anıların psikolojik gelişmeyi engelleyeceğini düşünürler. Teftiş sayesinde kişi “clear” ya da “berrak” denilen daha yüksek IQ, daha yüksek ahlaki değerler ve gelişmiş zihin ve vücut sağlığına sahip olabilieceklerine inanırlar.

Xenu'nun South Park'ta tafsir edilmiş hali

Scientology daha yakından incelendiği zaman garipleşmeye başladığı farkedilecektir. Hubbard Xenu adı verilen galaktik bir yöneticiden bahseder. Hubbard’a göre Xenu trilyonlarca yıl önce kendi halkından insanları dünyaya getirip volkanların içine hapsetmiş ve hepsini hidrojen bombalarıyla öldürmüştür. Scientology’e göre bu olaydan geriye kalan uzaylıların ruhları hala dünyada varlığını sürdürmekte ve insanlarla etkileşime geçerek bize zarar vermekteler.

Xenu hikayesi Scientology tarikatının sadece en üst düzey üyelerine (halihazırda çok yüksek paraları tarikata aktarmış üyeler diyelim) açıklanan ve açıktan tartışılmaması için bir sürü dava açılan bir hikayedir. Elbette bu davalar sadece Xenu hikayesi değil tarikatın eleştirildiği her yerde koz olarak kullanılan bir araç.

Scientology’nin diğer bir ilginç iddiası, yetki dışında Xenu’dan bahsetmenin zatürre’ye sebep olacağıdır.

Sonuç olarak Diyanetik’teki iddiaları ispatlayan tek bir somut kanıt yoktur ve bu ve bunu takip eden Ron Hubbard kitapları fazla mesai yapan bir hayal gücünün ürünlerinden öteye pek geçememektedir.

***

Ana kaynak Wikipedia’daki Ron L Hubbard, Dianetics ve Scientology başlıkları.

Şuradan da South Park’ın Scientology’i konu ettiği bölümü izleyebilirsiniz.

Bölüm ingilizce ve altyazısız – birisi altyazılı bir versiyon bulursa yorumlar kısmına yazsın yazıyı güncellerim.

Kerbela anıldı

Geçtiğimiz hafta 1000 küsür sene önce meydana gelen üzücü ama tarihte pek tekil olmayan bir olay anıldı. Türkiye’deki Caferiler her ne kadar son 15 yıldır geleneksel anma ritüelleri yerine kan bağışı yapsalar da, dünyanın geri kalanında alttaki gibi manzaralar görüldü.

Eh.. din böyle bir şey işte. 1000 küsür sene önce kanlı biten bir iktidar kavgasını anmak için ufacık çocukların eline zincir verip “sırtına vuracaksın” dedirtebiliyor insana.