Bruce Lee
1972’de gazeteci Alex Ben Block ile yaptığı bir röportajdan:
Block: Hangi dine bağlısınız?
Lee: Hiçbirine
Block: Tanrı’ya inanıyor musunuz?
Lee: Dürüst olmak gerekirse hayır, inanmıyorum.
Elbette Bruce Lee’nin bu kısa cevaplarının sığ olduğu düşünülebilir, ancak kendi yaşam felsefesi üzerine söyledikleri göz önünde bulundurulunca karşınızdaki kişinin sığ olmasının imkansız olduğunu görebiliyorsunuz.
George Clooney
Cennet ve cehenneme inanmıyorum. Tanrı’ya inanıp inanmadığımdan emin değilim.
Tek bildiğim, birey olarak var olduğundan emin olduğum tek şey olan bu hayatın boşa gitmesine izin vermeyeceğim.
Howard Philips Lovecraft
Eğer dinler gerçek olsaydı, takipçileri çocuklarını suni bir uyumluluğa zorlamaz, bunun yerine onları geçmişlerinden veya sonuçlarından bağımsız bir şekilde gerçeği aramaları için zorlarlardı.
Bir grup matematikçi, nüfus sayımları sırasında toplanan bilgilerden derledikleri istatistiklere uyguladıkları matematik modeliyle Dinlere inanışın zaman içerisinde azalacağını, ve dolayısıyla dinlerin tıpkı unutulan diller gibi yok olacağını öngörüyorlar.
100 senelik nüfus bilgilerini inceleyen ekip, insanların kendilerini dinlerle ilişkilendirme oranlarının yıllar içerisinde sürekli azaldığını görmüş ve kompleks (en azından benim için kompleks) matematik yöntemleriyle bu eğilimin dini gruplardan kopmaların dini inançların kendisini yok edene kadar devam edeceğini tahmin etmişler.
Matematiği iyi olan ve datayı daha detaylı incelemek isteyen olursa araştırmanın tamamı PDF formatında okunabiliyor.
Arkadaşlar merhabalar
Bildiğiniz üzere 2 yıl önceki hızla ve sıklıkla yazı ekleyemiyorum. Bunun ilk sebebi zaten blogu kurarken söylemeyi planladığım şeylerin çoğunu söylemiş olmam ve tekrara girmek istememem, ve ikinci sebebi işlerimin çok yoğunlaşmış olması ve artık istediğim kalitede yazıları hazırlayacak vaktimin pek olmaması.
Allah sizi inandırsın (!) 2 haftadır taslak halinde Yahudilerin nasıl Piramitleri inşa etmedikleri ve Mısır’dan isyan edip kaçmadıklarını anlatan bir yazı bekliyor masaüstünde.
Bu sebeple, şöyle bir duyuru yapmak istiyorum. Bloga yazıyla katkı yapmak isteyen olursa, emailime (supheci@melek.org) konuyu gönderip – hatta taslak varsa taslağı gönderip bu süreci başlatabilir.
Yazılarınızın blogda yayınlanması elbette gönüllülük esasına dayalı olduğunu hatırlatmak isterim (blogda reklam dolayısıyla bir gelir yok zaten) .
Şu basit kriterlere dikkat edilirse çok sevinirim:
1-Yazıda kaynakçaya çok önem verilmeli. Mümkün mertebe herkesin kontrol edebileceği online kaynaklar kullanılmalı, eğer kitap kaynağı kullanılacaksa kitabın o sayfasının scan’lenmiş hali internette bir resim host etme sitesine yüklenmeli. İkincil kaynaklar mümkün mertebe az kullanılmalı.
2-Yazı daha önce ele aldığım bir konuda yeni bir şey söylüyor olmalı.
3-Yazı mümkün mertebe ilgi uyandırıcı, monotonluktan kaçınılmış bir dille yazılmalı.
Bunun haricinde yazılarda orijinal yazarla anlaşma temelinde editörlük yapma haklım saklıdır. Sonradan başıma iş açabilecek kısımları çıkarma, düzeltme vs gibi müdahalelerde bulunabilirim, 100% özgür yazmak istiyorsanız sizi kendi blogunuzu kurma konusunda destekler ve yardımcı olabildiğim kadar yardımcı olurum.
Olur da vaktim olursa Mısır’dan çıkış hikayesine dair yazıyı yakında asarım. Yoksa blogun devamı katılımcılara bağlı olacak gibi görünüyor. Kapatacağımdan değil, ama yenilik yoksa ziyaretçilerin de siteyi bulması gelmesi zor.
Son olarak mailime gelen tartışma istekleri ve sorular var, vaktim olunca cevaplayacağım, silmedim, gecikme için peşinen özür dilerim.
İmza: Tembel Hayvan Ş.M.
Şüpheci Melek 